Sevgisizliğin günü koydum adını seni tanıdığım günün. Gül yapraklarını toplarken dudağın saçlarımda,
bir güvercin ürkekliğinde yüreğimin titreyişine aldırmadan.
Saplantılarımın, saklı sapkınlıklarımın siyah-beyaz gökkuşağı olduğu günlerin hatırasını hiçe saymıştım
sen akarken içime deli deli.
Yoğurdu üfleyerek bile yeme diye dayatırken bir ses beynime, ben yenik mi düşmüştüm
yüreğimin beni can evinden vurmalarına.
Deli dolu dalgaların hırçın kollarında çırpınıyorken yüzmeyi bilmeden, nefes almadan
yaşamayı da öğrenmiştim en incesinden.
Ne kış baharlar yaşamayı umut etmiştim bana her sitem edişinde ve beni her eleştirdiğinde.
Anlamalıydım belki de, anlamamı istiyordun belki de sevmek delice umarsız,
beklentisiz nasıl nereye kadar.
Elbette bu kadar saf olamazdım,
kadın olmayı öğrendiğim şefkatli yumuşak ellerinde.
Kahrolası iyilik meleği rolünden çıkıp gerçeklerimle yüzleşmemin her yolunu açtığında
sevgiyle gülümsedim öfkeyle bakan gözlerine.
Şimdi başa mı döndüm yine üşüyen ellerimin
buz kesmiş yüreğimin damarlarımı dondurduğuna aldırmadan.
Şimdi en korkunç masalların içinden fırlayıp geliverse bir dev ve dilim dilim doğrasa her bir zerremi
bir damla kanım akmaz ki.
Niye mi?...
Çünkü bu gün sevgilimin günü....ve yoksa yanımda dün, öbür gün, bu gün.
Olmayacaktır yarın da ve sonrasında da.
bir güvercin ürkekliğinde yüreğimin titreyişine aldırmadan.
Saplantılarımın, saklı sapkınlıklarımın siyah-beyaz gökkuşağı olduğu günlerin hatırasını hiçe saymıştım
sen akarken içime deli deli.
Yoğurdu üfleyerek bile yeme diye dayatırken bir ses beynime, ben yenik mi düşmüştüm
yüreğimin beni can evinden vurmalarına.
Deli dolu dalgaların hırçın kollarında çırpınıyorken yüzmeyi bilmeden, nefes almadan
yaşamayı da öğrenmiştim en incesinden.
Ne kış baharlar yaşamayı umut etmiştim bana her sitem edişinde ve beni her eleştirdiğinde.
Anlamalıydım belki de, anlamamı istiyordun belki de sevmek delice umarsız,
beklentisiz nasıl nereye kadar.
Elbette bu kadar saf olamazdım,
kadın olmayı öğrendiğim şefkatli yumuşak ellerinde.
Kahrolası iyilik meleği rolünden çıkıp gerçeklerimle yüzleşmemin her yolunu açtığında
sevgiyle gülümsedim öfkeyle bakan gözlerine.
Şimdi başa mı döndüm yine üşüyen ellerimin
buz kesmiş yüreğimin damarlarımı dondurduğuna aldırmadan.
Şimdi en korkunç masalların içinden fırlayıp geliverse bir dev ve dilim dilim doğrasa her bir zerremi
bir damla kanım akmaz ki.
Niye mi?...
Çünkü bu gün sevgilimin günü....ve yoksa yanımda dün, öbür gün, bu gün.
Olmayacaktır yarın da ve sonrasında da.